Gectigimiz hafta cuma gunu yola cikildi izmir'e dogru. Guild arkada$larim ile topla$ip eglenip co$makti amac. Cumartesi gunu ak$ami sardunya, pazar gunu cicekli koy...
Ardindan biraz hasta oldum ama varsin olsun...
ben kimim
Raistlin aka Erkin Korkmaz
unicef
- $iir (20)
- ben (38)
- ben ve sen (24)
- bilemedim (17)
- dost (3)
- duduk makarnasi (4)
- edebiyat (1)
- es (2)
- filmcik (45)
- fotograf (4)
- gazete zikkimlari (22)
- gezenti (7)
- haberler (18)
- icmek (1)
- kitaplik (4)
- maymunluk (33)
- muzik kutusu (32)
- o (26)
- oyuncak (1)
- sahne san'artlari (2)
- san'art (2)
- sen (27)
- sosyal sorumluluk (1)
- tarih (1)
- teknolojik (13)
- yemek yemek (12)
suc yok, suclu yok
hayat boyle
anladim
a$k yok artik
yok ama zamanla ali$tim
senle ben hep boyle kalacagiz
gitgide eriyip
yok olacagiz
yava$ yava$
sorma neden, nicin
her$ey yalnızliktan
bak guzel bir gun olmek icin
du$ yok, gercek yok
bak sonunda anladim
yaz yok, ki$ yok
artik zamani kari$tirdim...
uc film birden ku$aginda bu hafta sonu resident evil vardi.
2002 yilinda cekilen serinin ilk filminde yonetmen amcamiz Paul W.S. Anderson ve bilindigi uzere ba$rolde guzel, atletik, cevik ve ba$arili Milla Jovovich ablamiz vardi.
Umbrella Corp. bir hata yapip T-Virus ortaliga yanli$likla! sacilinca tum cali$anlar ilk filmde hastaliga kapilmi$, olen olmu$, olenler ardindan zombi haline gelmi$ti. Alice abla guvenlik $efi iken ba$ina gelenler ikinci filmin geli$ini haber veriyordu...
2004 yilinda bu defa Alexander Witt yonetmenliginde Resident Evil: Apocalypse olarak isim aldi... Alice bu defa daha once ki filmde izole edilmi$ olan virusun yayilmasini takiben yeni maceralara yol aldi. Yeni gucler edinmi$ti...
Russell Mulcahy 2007 yilinda serinin $u anda ki son filmi olan Resident Evil:Excinction'u yonetti. Bu filmde iki guzel vardi. Teki Milla, diger ise Ali Larter..
Bu film MadMax serisinden firlami$ bir hale donu$mu$ dunyada geciyor. Dunya bir $ekilde maymun olmu$, kalan insanlar ya$am mucadelesi veriyor. Her ne kadar madmax ozentisi gibi olsa bile, film ellerinde palalar ile milla ablanin katliami ile suruyor. Aslinda film icerisinde oykunme olarak goze carpacak son derece cok oge olmasina ragmen... Serinin en ba$arili parcasi olarak nitelendiriyorum..
2007 yili Marc Lawrence yapimi romantik komedi... aslinda drama bile denebilir kimi kisimlari icin.. Hugh Grant ve Drew Barrymore ba$rolleri payla$iyorlar.
Alex Fletcher 80'lerde unlu bir grubun solistlerinden biri iken, dagilan grubunun ardindan menapoz teyzelere lunaparklarda $arki soyleyen bir ki$i haline donu$mu$tur... 2000'li yillarin kicdan uydurma pop muziginin unlu solistlerinden Cora Corman Alex'ten bir beste ister...
Yillarin getirdigi kotu tecrubeler arasinda bogu$urken ciceklerini sulamaya gelen Sophie Fisher ona ilham verir ve filmimiz boylece ba$lar...
Artik ya$lanan Hugh ve guzelliginden hicbir$ey kaybetmeyen Drew icin izlenecek guzel filmlerden...
eskiden bir teomansever'dim...
ne olduysa oldu, dinlemez oldum zaman icinde...
bloglar arasi dola$irken gozume carpti...
eski bir teoman $arkisiymi$ aslinda du$...
ben bilmezmi$im...
duet yapmi$, irem candar ile...
sevildi, sevinildi huzun cagirildigi icin topraklarima...
bu aşk bizi nereye kadar savurursa
o kadar acıtacak canımızı ama olsun
daldır elini göğsüme al kalbimi
bul damarımı bas ilacı dindir acımı
çok mutluyum şu anda ellerim vücudunda
umurumda değil artık dünyaa
son defaymış gibi , kaybederken kendimi ,
en ucuz şaraplarla..
son defaymış gibi , kaybederken kendimi ,
sırılsıklam vücudunda..
hepsi burada, sipari$im nerede?
bir hafta once aklima birden du$en saat almaliyim fikrimi sondurebilmek, icin ufak bir ara$tirma sonucunda orient marka bir saat begendim. hepsiburada sitesinden verdigim sipari$im uzerinden bir hafta gectikten sonra iptal etmek zorunda kaldim. cunku urun temin edilemiyor bilgisi gecte olsa bana iletildi...
buyuk bir heves ile ba$layan macera $imdilik sona erdi... parami geri istedim, ardindan birde anket cikti. bir daha ali$veri$ yapar misiniz bizden diye soruyordu...
yapar miyim?
bilmem
siz soyleyin hepsiburada'cilar...
uzuntu ve muz kabugu
yavlum madonna'nin son albumu...
loop'a alinip kusana, kusturana kadar dinlenecek bir dolu $arki...
durup durup aklima du$en bir soru var. belki cevabi sendedir? "bu kadin ya$landikca daha da bir ba$arili oluyor".
nerede la isla bonita, who is that girl, papa dont preach...
en kisa surede satin alin, mumkunse durmadan dinleyin....
cok zaman once -televizyon izlerken- futbol takimi tutup, maclarini izleyen bir ki$iydim. aile gelenegi olarak galatasaray takimini tutmaktan gurur duydugum zamanlardi. o zamanlar takim uefa sampiyonu olmu$ ustune ustluk super kupayi da almi$ti...
epey zaman gecmi$ futbol ile ilgilenmeyeli... ogrendim ki takim $ampiyon olmu$, hemde en yakin rakibine 6 puan fark atarak... tebrik etmek gerekiyor...
sampiyonluk icin beste yapilmi$... cildirin diye :) buyrun cildirin
stephan king'in kisa hikayesinden bir uyarlama ile kar$imiza cikiyor. Mikael Håfström yonetmenliginde izledigimiz filmin ba$rol oyuncusu; John Cusack. Aslinda film afi$inde de onemli bir isim gozumuze carpiyor Samuel L. Jackson. Lakin senarist, yonetmen vs. samuel'in sadece isminin geciyor olmasina ve 3-4 planda gozukmesini bize layik gormu$ler...
kahramanimiz olan mike enslin perili ev, hayaletli otel, dilli duduk gibi konulari iceren kitaplarin yazaridir. kaybetmi$liklerle dolu bir gecmi$e sahip yazarimiz ucuz kitaplarin yer aldigi bolume gonderilen kitaplar yazmaktadir.
LA'de sorf yapip kafasina yedigi sorf tahtasinin ardindan posta kutusuna gelen bir kartpostal ile baslar oyku... 1408 numarali odayi asla kullanmamasi gerektigine dair bir cumle, kahramanimizi harekete gecirmek icin yeterli momentumu saglar...
gorunu$te siradan olan bir odanin 56 ki$inin olumune yol actgini ogrenmesi, cinayet, intihar, cinnet kayitlarini gormesi bile bu odaya girmekten alikoymaz mr. mike'i...
odaya girer ve sanrisal olaylar durmadan tekrarlanir... kli$eler iceren film, beklenmedik bir final ile son buluyor...
kimi zaman yerinizden ziplamak, gerim gerim gerilmek istiyorsaniz izleyin... ancak benim gibi cok seyahat eden ve cok slk otel odalarinda konaklayan birisi iseniz, izlemeden once bir daha du$unun :)
bir edgar wright filmi. yonetmeni shaun of dead filminden hatirlayanlar elbette cikacaktir.
me$hur insanlardan olu$mayan kadrosu ile eglenceli bir polisiye. kimi zaman oyle ciddiye biniyor ki i$ler ka$lari catip dikkat kesiliyorsunuz, kimi zaman ise ortalik bir yerden firlayan bir katil sizin urkutuyor, tam diken ustunde izlerken herhangi bir$ey ile dibine kadar dalga gecen bir sahne cikiyor kar$iniza...
kimi zaman bir kugu kovaliyor sakin kasaba polislerimiz, kimi zaman evinin deposunda onlarca silah hatta deniz mayini bulunduran bir adami kesfediyor...
sakinligi ile slkilacagini du$unenler yaniliyor. imdb uzerinden aldigi 84k oy ile 8.0/10 rating alan filmimiz izlenmeye deger
ang lee yonetmenliginde siradi$i bir film... 2. dunya sava$i sirasinda $angay'da geciyor oykumuz.
yuksek mevkii li bir devlet gorevlisi olan mr. lee ve ona suikast duzenleyecek ekibin icerisinde yer alan wong chai chi arasinda ya$ananlar fimlin tumunu kapsayanlar...
yuksek miktarda cinsellik ogesi iceren kareler barindiran film amerikada sansure ugrami$ ve " Rated NC-17 for some explicit sexuality; Rated R for strong sexual content and a scene of brutal violence (edited version)." uyarisi ile izlenebilir hale gelmi$tir.
elbette $iddet var filmde, ama a$kta var... elbette cinsellikte var, ama tutkuda var... olum var hatta, yokluk, yoksulluk cokca...
izlemek gerekiyor...
brezilya yapimi bir film tropa de elite. film demek aslinda az kalir bu eseri nitelendirecek sifat olarak. 11 odul ve 6 adayligi bulunan bu yapit 2007 yapimi.
aslinda gercekte var olan ve hemen a$agidaki logoyu kullanan batalhão de operações especiais filmde kisa adi olarak bope kullanilan bir timi anlatiyor... filmimizde bu timin elemanlari $ehrin arka sokaklarinda, universitelerinde kol gezen uyu$turucu trafigine dahil olan ki$ileri -sivil,polis ayirdetmeden- tabiri caiz ise avliyor.
bu tim ile tesaduf ederi tani$an, henuz koku$mami$ yeni yetme iki polisin oykusu aslinda tropa de elite.
filmin ortalarina yakin bir yerde gecen bir diyalog aslinda durumu olanca acikligi ile anlatiyor; kenar mahallede ot ceviren elemanlari koruyan silahli cete mensuplarini olduren bope timinin lideri ortalikta kafasi bir dunya junkie'lerden birine mali satanin kim oldugunu sormadan hemen once;
“Kim öldürdü bu adamı? Bizden biri falan değil. Onu sen öldürdün. Seni ibne bu boku onlara sen finanse ediyorsun! Şerefsiz! Buraya senin pisliğini temizlemek için geldik. Bunları sermayeye çeviren sensin!”
2007 yapimi bu filmde guzeller guzeli Kate Beckinsale ve bircok filmden goz a$inaligimiz olan Luke Wilson ba$roldeler.
bo$anma arifesinde ki ciftimiz amy ve david otoyolda bir kaza olmasi nedeniyle tali yoldan gidecekleri yere dogru yola koyulurlar...
tanimadiklari yollarda, harita okumayi bilmedikleri icin bir guzel kaybolan ciftimiz, yol uzerinde bir benzin istasyonu bulurlar... buradan sonrasi bildik, tanidik tonla korku ogesi iceren bir film...
ak$am ak$am gerilmek, ulen ne olacak acaba diye du$unmek istiyorsaniz imdb'de 10 uzerinden 6.3 oy olan filmimiz sizi bekliyor.
Nicolas Cage ve Diane Kruger'in ba$rollerini payla$tiklari hafif soluklu bir aksiyon filmi aslinda. kutsal hazine avcilarinin daha bir moderni. ipod, ipaq ve umcpc ile her turlu guvenlik duvarini kiran bir teknoloji abidesi ile birlikte ho$ bir seyirlik aslinda...
fazla bir beklenti olmadan, biraz a$k, bolca ko$u$turmaca ve ikinci filme i$aret eden bir final, ak$aminizi mutlak suretle ne$elendirecek.
Stephen King filmi ile ba$ba$ayiz. konu super, oyunculuklar harika, film surukleyici... Thomas Jane -ki bu arakada$i daha onceden the punisher ve yine Stephen King filmi olam dreamcatcher'da tanimi$tik- iyi rol kesiyor...
mistik canavarlar, bir $ekilde kar$imiza cikan askeri belalar, dini one cikartan ucubeler, kahraman bir adam ve onun yaniba$indaki guzel bir kadin...
ama
her$eyi super yapabilen bir adam, neden tum filmlerinin sonunu bok gibi yapiyor hicbir suretle anlamadim ve anlamayacagim.
sonunu onemsemeden izleyin, gerilecek, hatta zaman zaman korkacaksiniz...
ilginc bir based on a true story uyarlamasi...
kahramanimiz Jason Statham ve guzeller guzeli Saffron Burrows hep on plandalar. cok heyecan,fazla aksiyon, ucan arabalar kacan hirsizlar, olesiye takip yok aslinda...
oldukca sakin gecen bir hirsizlik hikayesi...
bir pazar gununu degerlendirmek icin daha guzel bir secenek olamaz di... olmadi da..
---spoiler---
filmin sonunda Martine Love ile kacip gitmek varken, iyi aile babasi kivaminda karisi ve iki cocugu ile kalan Terry Leather'a kizdim nedense :)
git karde$im zaten suclusun bundan sonra, bir suc daha i$leyip terket olsun bitsin :))
sevmiyorum boyle film sonlarini
---spoiler---
tam 8 sene sonra yeniden araba kullandim.
hem de uzun sureli ve $ehirler arasi bir yolculuk sirasinda...
hicbir $eyi unutmami$im. direksiyona oturdum, kontak yerine karti takip butona bastim... aynalari ayarlayip koltugu duzelttikten sonra yola koyulduk... ilk anda dikkatimi tek noktaya verdigim icin biraz gerildim ve fazla slktlm kendimi...
gecen kilometreler sonrasinda ali$kanlik yeniden bilindik topraklara dondu...
parlak gune$ terk etti yol sirasinda bizi, bulutlar doldu gokyuzune, ruzgar ve ardindan bardaktan bo$anircasina yagan deli yagmura aldirmadan ilerledim...
gun geceye dondu...
vardik sonunda...
direksiyondan inince fark ettim
ozlemi$im...