bes.gen.tr => 5gen

Bize gelmeden cok once alman reklamlari...

oynama $ikidim, $ikiii

i feel i know you
i don’t know how
i don’t know why
i see you feel for me
you cried with me
you would die for me..

i know i need you
i want you
to be free of all the pain
you have inside
you cannot hide
i know you tried
to be who you couldn’t be
you tried to see inside of me

and now i’m leaving you
i don’t want to go
away from you

please try to understand
take my hand
be free of all the pain
you hold inside
you cannot hide
i know you tried
to feel..

Ya$adigimiz ulkemiz, dunyamiz ve kadinlar...

Entrynin ba$ligini Leylâ Pervİzat Radikal gazetesindeki yazisiyla ayni yapmak istedim ama ahlaksizlik olurdu...

Bir kadın ne zaman sürtüktür?
Ne yaparsa sürtük olur? Ayşe Böhürler'in 25.08.2007 tarihinde Yeni Şafak'ta yayımlanan yazısıyla basına geniş ölçüde yansıyan sürtük tartışması bu soruları irdelememizi gerektiriyor.
Ayşe Böhürler kendi ifadesiyle 'Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığı tartışmalarını gerilim konusu yapmadan çözme alternatifleri bulunabilir mi' gibi bir soru sormuştur. Soruyu soran başı bağlı bir kadındır. Egemen çoğunluğun duruşuna karşı bir soruyla fikrini belirtmiştir. Aynı soruyu AKP'li pek çok erkeğin de sorduğu bilinmektedir. Peki, Ayşe'yi sürtük yapan nedir?
Cevabı gayet basit: Başörtülü bir kadın içinde bulunduğu eril düzeni sorgulamıştır. Tarihsel süreç ve gündelik yaşantımız başkaldıran kadının nasıl susturulduğu ve öldürüldüğü hikâyeleriyle dolu. Ayşe Böhürler'in de başına gelen bu. Ancak Ayşe'nin durumunu ilginç yapan onun kimliğiyle ilgili. Ayşe namus kavramına sıkı sıkıya bağlı, başını örten, muhafazakâr ve dindar bir kadın.
Ayşe ile namus ve töre kavramları tartışmalarımızda pek çok kez kendisi namus denilen olguya sıkı sıkıya sahip çıktı. Ben 'bunlar töre cinayeti değil namus cinayeti; kadınların cinsellikleri kontrol edilmek isteniyor' dedikçe o da bana 'ne feministsin yahu' demeyi sürdürdü. Kısacası Ayşe onlardan birisi.
Peki muhafazakâr kesim için kim daha tehlikeli? Benim gibi bir radikal feminist mi? Yoksa onlardan birisi olan Ayşe'mi? Sistemin içinden gelip ağzını açıp soru sorarak acaba başka yol var mı diyerek görüş bildirmek, o sistemi oluşturan değişkenleri ve iktidarı tehdit eder. Ayşe onların içinden gelen bir kadın olarak, onları sorgulayıp fikrini söylemiştir. Yerleşik eril düzene bundan daha büyük bir tehdit var mıdır?

Ya$adigimiz ulkemiz, dunyamiz ve kadinlar...

Entrynin ba$ligini Leylâ Pervİzat Radikal gazetesindeki yazisiyla ayni yapmak istedim ama ahlaksizlik olurdu...

Bir kadın ne zaman sürtüktür?
Ne yaparsa sürtük olur? Ayşe Böhürler'in 25.08.2007 tarihinde Yeni Şafak'ta yayımlanan yazısıyla basına geniş ölçüde yansıyan sürtük tartışması bu soruları irdelememizi gerektiriyor.

uzerinden meridyen mi gecti yoksa senin....

neden bu anlayi$in... anlayi$sizligin..


Raistlin Majere

sozde gercekmi$ vakti zamaninda....

klibi iyi izleyin, ototamircisi deyip gecmeyin... :))
klibe tahammul edebilenler icin kizin yuz ifadesizliklerine ve tamirci ciraginin pozlarina dikkat etmelerini rica edecegim :))
yoksa laylaylom sana gore sevmeler der gecer giderim...

ne guzel yazmi$... ellerin dert gormesin Bekir Hoca'm

SABAH sabah bizim Uğur Ergan aradı, Birleşmiş Milletler Mülteci Yüksek Komiserliği ile konuşmuş.

Uğur "Abi Başbakan’ın ’çek git’ ikazı üzerine BM Mülteci Yüksek Komiserliği ile görüştüm. Türkiye’den kovulma haberini gösterirsen seni mülteci kabul edecekler. Ama bir de işkence-mişkence gibi, darp izi var mı diye soruyorlar..." dedi.

Uğur’a "var" dedim.

ora ile boya'dan...

Guzel bir haber var... geliyorlar yine,yeni,yeniden...
ozlemi$tik kendilerini...

we have loved playing. we look forward very much to introducing this intense, passionate new music to the public on tour with porcupine tree. we then look forward to recording what i personally think will be a wonderful record after the tour. it is the first album we have made that will be truly complete. it will change lives. hopefully beginning with ours.
wishing you all the best
danny.

PS: a full tour of TURKEY has been confirmed for october. dates will be online very soon..

Piyale Madra'nin Radikal gazetesinde bugun yer alan karikaturu...

elimden hirbir $ey gelmez, hicbir carem yok
karanlik bu sokaklarda sesimi duyan yok
elimden hirbir $ey gelmez, hicbir carem yok
karanlık bu sokaklarda sesimi duyan yok

A$iri isinan bataryalar yuzunden toplatilma karari mevcut. Asagidaki tum modellerde BL-5C tipi batarya kullanilabiliyor.

Nokia 1100, Nokia 1100c, Nokia 1101, Nokia 1108, Nokia 1110, Nokia 1112, Nokia 1255, Nokia 1315, Nokia 1600, Nokia 2112, Nokia 2118, Nokia 2255, Nokia 2272, Nokia 2275, Nokia 2300, Nokia 2300c, Nokia 2310, Nokia 2355, Nokia 2600, Nokia 2610, Nokia 2610b, Nokia 2626, Nokia 3100, Nokia 3105, Nokia 3120, Nokia 3125, Nokia 6030, Nokia 6085, Nokia 6086, Nokia 6108, Nokia 6175i, Nokia 6178i, Nokia 6230, Nokia 6230i, Nokia 6270, Nokia 6600, Nokia 6620, Nokia 6630, Nokia 6631, Nokia 6670, Nokia 6680, Nokia 6681, Nokia 6682, Nokia 6820, Nokia 6822, Nokia 7610, Nokia N70, Nokia N71, Nokia N72, Nokia N91, Nokia E50, Nokia E60

Nokia Turkiye'nin telefonundan detayli bilgiler alinabiliyor. Tumu icin degistirme karari mevcut.
(0 212) 337 17 17

Batarya uzerinde yer alan 26 karakterli battery identification number nokia'nin web sitesindeki ilgili sayfadan kontrol edilerek bataryanin sorunlu olup olmadigi anlasilabiliyor.

AMA SENİN

Daha nen olayım isterdin,
Onursuzunum senin!

CEMAL SÜREYYA

Eski bir kose yazisi Ece Temelkuran'dan 2201 yazindan kalma... oyle guzel anlatmi$ ki izmir'i, guzelligi, sebebi... ellerinden opulesi bir yazi dokulmu$ ruhundan...

Hesapsız kahkaha atmasını... Ağzında şeker yuvarlar gibi dedikodu yapmasını... Sokaktan tek kişilik bir fener alayı gibi geçmesini... Yeni yıkanmış balkonların ılık betonunda pembe topuklarını gezdirmesini... Erken yaşta rakı içmesini ve şarkıların en efkârlısını gecenin sonuna saklamasını... "Asfalyaları attığı" vakit "efelik" yapmasını... Çatlata çatlata oynamasını... Takıp takıştırıp püfür püfür salınmasını ve daha neleri neleri... İşte her nasılsa, daha en başından öğrendikleri için bütün bunları, güngörmüş adamlar bilir "İzmirli kadınlar" dendi mi, işte orada durmasını.
Canım, "dalgalıysa" eğer atlamadan önce durup denizin dibine bakılmaz mı? "Dibe çakılır mıyız?" hesabı!


İzmirli, balkonlu kadınlar
Oysa hayat kıvamındadır İzmir’in kadınları. Nasıl hayatta ayrıştırılıp çözülecek bir şey yoksa, onlar da işte tam öyle. Yani ya akarsın onunla; ya akmaz, durursun kenarda. Yok öyle durup dibine bakmaca...
Hep yeni yıkanmış balkonlarda mı yaşarlar? Yoksa akşam sefası çiçeği gibi ikindileri açılıp saçıldıkları için mi kalır insanın aklında o balkonlu, kadınlı, İzmirli fotoğraflar? O balkonlarda hiç göremezsiniz büsbütün ne erkekleri ne hayatı ciddiye alan konuşmalar. Olsa olsa henüz kurumamış su birikintilerine dalgın dalgın değdirilen parmaklar... Ve mutlaka beş dakika içinde patlar yeni kahkahalar. Zaten galiba erkekler, tombul, hafifmeşrep İzmir Teyze’nin memeleri arasındaki yardımcı oyuncular.
Hep soruyorlar ya:
"Neden bu kadar güzel İzmirli kadınlar?"
Zira hep onlarda kıkırdamalar, kahkahalar ve kışkırtıcı şımarıklıklar...

Deniz lekesi
Nasıl denir ki? Ben Ankara’da gördüm az konuşan, az gülen, ciddi duran, füme rengi kadınları. Görünüp görünüp kaybolan, "muamma" taklidi yapanlar da İstanbul’un meselesi. Ben sanırdım ki, hayatın yakasında bir hercai menekşe gibi durur her yerde kadınlar. Öyle değilmiş meğer...
Bir de ne yapsan çıkmaz ya denizin lekesi, o da var.

Toplumda bir suredir THY grev karari konu$uluyor. Boyle buyuk bir kurum grev yapamaz, bu karar ekonomiyi etkiler, istikrari bozar diye her onune gelen, gerek medya, gerek yonetim basiyor yaygarayi.

Unutulan ve gozardi edilen bir unsur var. Grev cali$anin dogal ve yasal hakkidir. Ulkede istikrar bir grev ile bozulmaz, vatanda$lar haklarini alamiyorlarsa bunun icin yasal zeminde kanitlanmi$ davrani$larini gostermekte sonuna kadar haklilar...

Bu konuyla ilgili Aziz Celik guzel bir yazi yazmi$...

grevsiz gül bahçesi ne kadar güzeldi! grevin bir işçi hakkı olduğu neredeyse unutulmuştu. emekçiler grevsiz, toplusözleşmesiz, sendikasız hatta sigortasız gül gibi geçinip gidiyordu! "iş barışı" tesis edilmiş, kişi başına 10 bin dolar milli gelir hedefine doğru emin adımlarla yürünüyordu. sırası mıydı şimdi, nereden çıktı bu grev kararları!

önce hava-iş'in thy'de, ardından teksifin altınyıldız, vakko, yunsa, kordsa gibi büyük tekstil şirketlerinde aldığı grev kararları dünyanın en acayip işi olarak algılanıyor. özellikle hava-iş'in yürüttüğü toplusözleşme mücadelesi karşısında, hükümet büyük sermaye örgütleri ve merkez medyanın önde gelen kalemlerinden (aralarında bilim insanlarının da olduğunu ekleyelim) oluşan bir kutsal ittifak kuruldu ve taarruza geçildi.

önce türkiye ihracatçılar meclisi (tim) başkanı oğuz satıcı grevin modası geçtiğini buyurdu. oğuz bey istikrarlı bir "anti-grev tim'i" mensubudur. 2003-2004 yıllarındaki şişe-cam grevleri sırasında da önemli vazifeler görmüş, hükümetin cam grevlerini ertelemesi için etkin bir kulis yürütmüş hatta grev erteleme davası sırasında danıştay'da müdahil olmak istemişti. satıcı'nın ardından bu kez bir bilim insanı, eser karakaş {star, 7.8.07) sendikacılığın ve toplusözleşmenin modasının geçtiğini ima etti ve thy çalışanlarına bireysel sözleşme önerdi. son olarak taha akyol {milliyet, 8.8.07) grev olursa türk ekonomisinin büyük darbe yiyeceğini yazdı. tekstil'deki grev kararın ardından ise eski bir tekstil işvereni grevin sektörde 3 milyar dolar zarara yol açacağını iddia etti {tdn, 8.8.07).

grevin modasi geçti mi?

grevlerin ekonomik zarara yol açması gerçeği büyük bir şaşkınlıkla karşılanıyor. birbirinden çarpıcı zarar tabloları ve felaket senaryoları gündeme getiriliyor. adeta suyun ıslak olmasına, ateşin yakmasına şaşırıyorlar. grev elbette ekonomik etkisi olan, ekonomik zarara yol açan bir araçtır. ve bu özelliği bilinerek evrensel kabul gören, uluslararası hukuk tarafından güvence altına alınan bir hak. aksi halde grevin bir anlamı olmazdı. yaptırım gücü olmayan, işverene ekonomik etkisi olmayan bir grevi işçi neden yapsın, böyle bir grevden işveren neden çekinsin. ister kısa süreli olsun ister uzun süreli olsun grev tam da ekonomik etkisi nedeniyle etkin bir araçtır. ve grev böylesine ciddi bir iş mücadelesi yöntemi olduğu için sendikalar grev aracını rastgele ve güle oynaya kullanmazlar. nitekim hava-iş sendikası da grev kararının mutlaka grev uygulaması anlamına gelmediğini ve grevsiz çözümün hâlâ mümkün olduğunu vurguluyor.

grevin modası geçtiğini söylemek ise olsa olsa bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmanın bir sonucudur. diğer sektörleri bir yana bırakalım, sadece havacılık sektörüne bakalım: mayıs ayı içinde italyan havayolları (alitalia) ve iskadinav havayolları (sas), haziran ayı içinde hindistan havayolları çalışanları grev yaptı. dahası fransız havayolları (air france) 1998 dünya futbol şampiyonası sırasında greve gitmişti. listeyi uzatmak mümkün ama gereksiz. demek ki "modası geçmiş" grev pek çok yerde çalışanlar tarafından hâlâ kullanıyor

gecmi$ten yansimalar...

"isyanım yani$ima olum bile susuyor"
diye mirildanirken masadaki gozler bana dogru dondu bir an icin.
"ardına donup giden sen misin a kadin"
dedi gokhan kirdar gozler duvardaki tvde...
"gururum yere du$er yeter ki bak yuzume
ustume basip gecme yar"
dedim en son...

tum bunlar sana degil dedim $arki bitince yukses sesle. sadece kendime kizi$im deyip kalktim masadan. temiz havaya ihtiyac vardi artik... $arkinin sozleri dilimde...

isyanim yani$ima...

ayrica sana ne bundan

Demokrasi istemiyorum artik hayatimda. Burokrasi, siyaset ile ugra$arak susuz kalan bedenimi kandiramam. Kimse gelmesin demokrasi iyi bir$eydir diye kar$ima. Gunlerdir koskoca bir ulkenin ba$kentinde ya$ayan her vatanda$(ben dahil) susuz. Nedeni demokratik olarak secilen yoneticilerimizin bizlerin gozlerini boyamaktan oteye gidemeyen projelerle i$lerle ugra$masi ve barajlarda zerre su kalmamasi...

Damacanasina 5Ytl verdigimiz icme suyu olarak satin alinan su ile temel temizlik ihtiyaclarimizi kar$iliyoruz. Dogal felaketlermi$ bunlar, ongorulemezmi$... kulahima bagliyorum ona anlatin derdinizi... yazik bunca insani orta cag zamanina ta$iyan ellerimize, yarinlarimiz b.k icinde kim biliyor, kim suluyor....

liferea uzerinde dolanirken gunluk geek site incelemelerim sirasinda rastla$tim bu arkada$ ile ilgili haberde. Elbetteki herhangi bir$eyin fanatigi olunabilir. Her$ey cok sevilebilir. Ama bu kadari da olmaz ki bence...



kaynakca gizmodo

Guzelim cpu icin bir o kadar guzel bir heatsink... tasarlayanlari ve bu urunu bundle olarak son kullaniciya veren amd'yi kutluyorum..

aylin aslim'in sesinden ilk defa dinleme $ansim oldu... ozlemi$im... yalanlarin olmadigi hayatimda, yalanlarini, yabani...

yorgun gorunuyorsun,biraz uzan istersen
sever gibi yapma artik
daha henuz vakit varken
bir kac yarali ruh
bir kac bira sisesi
elimizde bunlar var
mutlu olmaya yetmez ki ask
yalanlarimiz guzel,inanmasi zevkli
birsey sevmeye degerse,
olmeye de deger mi?
bir kac uyku hapi
bir kac kiskanclik krizi
elimizde bunlar var
mutlu olmaya yetmez ki
bazi yalanlar guzel
bazi gercekler aciymis

Starbucks'taki yeni ke$fimiz. orta boy buzlu kafe mocha icerisine nane aromasi istenir. iyice kari$tirilarak uzerindeki krema kahveye yedirilir. buzlarin azicik erimesinin ardindan yogun kahve tadini susleyen cikolata ve nane ile keyif yapilir...
ke$fedenlere hurmetler... sagolasin niki..

Raistlin Majere

kar$indakine onemli onemsiz, herhangi bir$ey anlatirken genelde kar$ila$tigim halin adidir... Genelde konu$maktan yorgun du$en bedenim icin, az rastlanir bir durumda olsa da.. suskunlugum cok fark ediliyor...
sevgilin var kar$inda, dinlemiyor, anlamak istemiyor denilen hicbir$eyi... elinden geleni ardina koymadan diyecek cok $ey varken cekilen kureklerin bo$a gittigini anladigim anda burundugum halim olarak cikiyor kar$ima... sonra ali$iyorum zaman icerisinde buna, sustukca susasim, konu$mayasim geliyor... gozlerimin icine bakip neden konu$muyorsun artik benimle dediginde ne diyecek gozlerim, dudaklarim yalanmi soyleyecek sana. hic yapmadigi $eylerimi yapacak... elbetteki hayir.
buna bile susarak kar$ilik verecegim...
susmak ya$amim, nefes ali$im kadar normal bir hal olarak yapi$acak ellerime, dudaklarima,bedenime ruhuma...

Raistlin Majere

Melih A$igin milliyet gazetesindeki kosesinden alintidir. Kalanin tumu icin

AKP neden bu kadar farklı kazandı? CHP neden kaybetti?
Ne analizler yapılıyor ne analizler... Efendim halk TSK muhtırasına cevap verdi... Dindar cumhurbaşkanı seçilmemesine tepki gösterdi. Bu da halkın muhtırası... vs... vs... Futbol maçlarından sonra da böyledir... Galibiyet ve yenilginin yüzlerce sebebi sayılır dökülür. Diş bilenen birileri varsa fatura onlara çıkarılır. Fırsattan istifade yenilene birkaç tekme daha atılır.
Evet, CHP yenildi... CHP'nin hataları pek çoktu...
Ama seçmen de kararını elindeki demokrasi terazisiyle bütün sevap ve günahları gramı gramına tartarak mı verdi yani?
Demokrasinin en büyük düşmanının paranın siyasallaşması olduğu söylenir. Bu seçimde paranın etkisi çok fazla olmadı mı? Devlet imkânları kullanılmadı mı? Medya, AKP'yi tutmadı mı? Din istismarı rol oynamadı mı? ABD ve AB var güçleriyle AKP'yi desteklemedi mi?
Özetle... Halkın sağlıklı karar verebileceği bir ortam var mıydı ki faturanın tamamı CHP ve TSK'ya çıkarılsın?
"Sonuçlar e-muhtıraya cevaptır" deniyor... Halkımız demokrasi konusunda bu kadar hassas da... Acaba neden AKP'nin dokunulmazlıkları kaldırmaması, seçim barajını indirmemesi, 301. maddeyi savunması ve benzeri faktörler hiç AKP aleyhinde etki doğurmuyor?
Fırsattan istifade askere ve CHP'ye birkaç tekme daha atma hevesi pek açık yapılan deriiin "analiz"lerde?
CHP'lilerin ve ulusal güçlerin CHP ve TSK'yı eleştirmesi başka... AKP'lilerin ve adamlarının eleştirmesi daha başka anlam taşıyor... Tezgâh sırıtıyor...

Bir daha dokunamayacak olmayi du$unurum sana, tanidigim her$eye, kokunu, tadini alamayacagim du$er aklima...
Gozlerim dolar, bir kere denesek ne olur diye du$unurum usulca, kaybedecek ne vardi ki daha. Daha ne kadar acirdi ki kalbim. Onca zamanin ardindan ellerimi dolduran yoklugun eseri bir kac damla daha gozya$i olurdu ki...
Sen kimsin peki, neysin, ney'imsin artik... Kulagimda gripin bagirirken boyle kahpedir dunya, son bulur kollarinda.... son bulsun,son buldun.
ba$ka bir $arkiya atlar player gel gel gel ben sensiz istanbulaaaa diye haykirir yine gripin. ben sensiz dunyaya der unuturum artik seni.yetmez mi daha sana, bana olmayan yarina...

Raistlin Majere

Her$ey icin cikan wiki'lerden biride biz yeti$kinler icin acilmi$ durumda... ilginc ba$liklar var, engin bilgilerinize yenilerini katmak icin birebir...
Dikkat! gideceginiz link +18 ya$ icerikli materyal icerir...
buyrunuz

Raistlin Majere

Eski bir habere yepyeni bir yanit... Bu cevabi veren ellere bu cevabi yayinlayan yazara kurmet ediyorum...

“elli yaşında, şeker hastası işçi emeklisiyim” diyen mustafa kökten “cumhuriyet mitinglerini kim finanse etti” diye soran abd elçisine cevap yazmış.

“dangalağın sorduğu soruya bak, kurtuluş savaşını kim finanse ettiyse cumhuriyet mitinglerini de onlar finanse etti. anladın mı budala” diyor.

Avuc boyutunda bir pc... ram boyutunda anakart, istenirse wireless kart, istenirse audio kart... akliniza gelebilecek her turlu bile$eni ekleyebileceginiz lebi derya bir dunya...gumstix
Elbetteki uzerinde sadece linux calisiyor...

Kendi ellerimizle yarattigimiz fontlarin du$unu kurdugum zamanlar aklima geldi. Eskiden hayal iken su anda gercek

fontself sitesinde tum aryintilarini bulabilecegimiz hayal mahsulu urun $u anda limited bir $ekilde cali$iyor. istenen el yazisi fontlarinda belirli haber sitelerinin rss'lerini takip edebileceginiz bir bolumu mevcut. daha fazlasi icin... izleyiniz...

Once bir adet 50cl arpa suyu, ardindan bir shot Agave iceren sivi, bir adet daha 50cl arpa suyu, ardindan Agave iceren sivi ve final olarak bir adet daha 50cl arpa suyu...

insan $eker gibi oluyor. dunya daha bir guzel oluyor. ayaklari yere basmiyor. gece suya doymuyor. sabah kalkinca boynu tutuluyor :)

katkilarindan dolayi niki ve deos'a saygilar hurmetler...

Raistlin Majere

Car$amba gununden beri eski$ehirdeydim. Gunlerimizin bir kismini Tusas'ta gecirdik. Kurulumlarimiz, ak$am balabanli sefalar... Ilginc bir $ehir eski$ehir. sicaklik yogun degil gun icerisinde, ak$amlari ise olabildigince serin.

Gun boyun yorgunlugun ardindan otele attigimizda kendimizi, elimizde internet olmadigi icin mecburen kisitli bir gece haati surdurduk. Cumartesi gunune kadar suren eski$ehir maceram o gunun ak$amindaki otomobille yapilan donu$ yolculugu ile son buldu...

Gidildiginde yapilmasi gerekenlerin listesi cebe konularak uykuya dalindi..

Raistlin Majere

Her$eyimizin satildigi zamani en guzel ozetleyen yazida ufak bir parcayi payla$mak istedim...

Türk Telekom, Arap'ın.
Telsim İngiliz'in. Kuşadası Limanı İsrailli'nin. İzmir Limanı Hong Konglu'nun... Araç muayene işi Alman'ın. Başak Sigorta Fransız'ın. Adabank Kuveytli'nin. İETT Garajı Dubaili'nin. Avea Lübnanlı'nın.
Petkim?
Ermeni'nin.
(Kazak'a sattık, dediler.
Kazağı bi çıkardık... Ermeni...)
N'olacak bu memleketin hali?
Rakı, Amerikalı'nın.
Finansbank Yunanlı'nın... Oyakbank Hollandalı'nın. Denizbank Belçikalı'nın. Türkiye Finans Kuveytli'nin. TEB Fransız'ın. Cbank İsrailli'nin. MNG Bank Lübnanlı'nın. Alternatif Bank Yunanlı'nın. Dışbank Hollandalı'nın. Şekerbank Kazak'ın. Yapı Kredi'nin yarısı İtalyan'ın. Turkcell'in yarısı Finli'nin Rus'un. Beymen'in yarısı Amerikalı'nın. Enerjisa'nın yarısı Avusturyalı'nın. Garanti'nin yarısı Amerikalı'nın. Eczacıbaşı İlaç, Çek'in. İzocam, Fransız'ın. TGRT Amerikalı'nın. Demirdöküm Alman'ın. Döktaş Fransız'ın. Süper FM Kanadalı'nın

Her gun daha bir ali$iyorum bu $ehre. Nefes aliyorum resmen yeniden, bunca yildan sonra. Ankara'nin griliginden kactigim icin ilk defa bu kadar heyecan doluyum. Istanbul'dan ote, nefes aldiran koskoca bir $ehir. Guzel kelimesinin her anlamini ogreten, gozlerimin icindeki pariltiyi yeniden ortaya cikartan koskocaman bir $ehir. Sanki yillar once gelmi$im, hic gitmemi$im gibi her sabah sokaga ciktigimda icimi boydan boya kaplayan...

En kisa sure icerisinde bu $ehirde ya$ayabilme dilegiyle...

Raistlin Majere

Kulagimda cinliyor...
strike a pose
strike a pose
vogue...
diyor usulca madonna'm. ilk defa ziyaret ettigim bir $ehri bu kadar sevmemde ne kadar etkilidir acaba vogue. Yururken kulagimda cinlamasindan mi? etrafimda dolup ta$an greek kirmasi onca insandan mi?

Hep wishlist'imde #1 olarak yer alan $ehirdi yine, yeniden eskisi gibi istanbul. Ne olduda vazgecmek icin bu kadar can atar hale geldim. Her tarafin deniz olmasimi, yuzume vuran meltem ruzgari mi, aldigim keyifli espresso yudumu mu? ya hepsi ya da hicbiri...

Cevap vermek yada vermemek elde degil $u anda. yine madonna'm seslensin vogue diye... ben devamli gidip gelen internet baglantim ile $ehri guzel izmir'de.



Raistlin Majere

Cocuktum onunla ilgili kelimeleri hatirladigimda. Ailevi bir gelenek olarak Galatasaray takimini tutuyor, yakin illerde mac yapilacagi zaman bana bu sevgiyi a$ilayan dayimla beraber onu, ortaya koydugu futbolunu izlemeye gidiyorduk. yup derval a$agi yup derval yukariydi o zamanlar... Futbol seven herkesin saygi duydugu koskoca bir Alman Teknik adamdi. Sonradan ogrendim geli$iyle ne kadar buyuk i$ler ba$ardigini, yillar sonra Galatasaray'i ust uste 2 defa $ampiyon yaptigini...
Uzun zamandir uzagim futbol'a spora aklim erdiginden beri pek cekici gelmiyor artik bana, belki ya$laniyorum. Belki de bamba$ka bir$ey...

Mekanin cennet olsun. Hep omuzlarda hatirlanacaksin benim cocuk hafizamda, hep siyah beyaz karelerde...

"Hayvanlarla hayvan olma. Hakliysan inat et. Payina duseni soke soke al, ic, dans et, sevi$, oku, seyret, dinle... VE DU$UN! Hayatini adayacagin idealler, ruhunu buyutecek du$ler edin. Vucudunu ise cope at! HEMEN! U2 bir sarki soyluyor.Sevgilim! O sarkiyi kulaklarima fisildarmisin?¨

Kucuk Iskender...

Raistlin Majere

Tumunu edinmek icin...
ISBN: 9751016096

Michael Moore'un dayanilmaz guzellikteki belgeselidir. Aslinda bu yapiti bir belgeselden cok Amerikanin ki$isel silahlanma almanagi olarak nitelendirmek daha dogru olacak goru$undeyim...

Frank sinatra "Wonderfull World" e$liginde bir bolum en battal boyda carpiyor gozlerimize...



"- 1953: abd musaddak'i devirdi ve $ahi diktator olarak ba$a getirdi.
- 1954: abd guatemala ba$kanini devirdi. 200 000 sivil olduruldu.
- 1963: abd guney vietnam ba$kani diem'in oldurulmesine destek verdi.
- 1963-75: amerikan ordusu guneydogu asya'da 4 milyon insani oldurdu.
- 11 eylul 1973: abd $ili'de darbe duzenledi. secimle ba$a gelen ba$kan salvador allende olduruldu. yerine diktator augusto pinochet getirildi, 5.000 $ilili olduruldu.
- 1977: abd el salvador'daki askeri yonetime destek verdi. 70.000 el salvadorlu ve 4 amerikali rahibe olduruldu.
- 1980 lerde abd usame bin ladin ve terorist gruparini sovyetlerdeki insanlari oldurtmek icin egitti. cia teroristlere 3 milyar dolar verdi.
- 1981: reagan yonetimi konralari egitti ve mali destek verdi. 30 bin nikaragaliyi oldurttu.
- 1982: abd iran'a kar$i sava$masi icin saddam huseyin'e milyarlarca dolar verdi.
- 1983: beyaz saray irak'a kar$i iran'a silah verdi.
- 1989: cia ajani manuel noriega (ayni zamanda washington'un getirdigi panama ba$kani) abd'nin emirlerine kar$i geldi. abd panama'yi i$gal edip noriega'yi yok etti. 3.000 panamali sivil oldu.
- 1990: irak abd'nin verdigi silahlarla kuveyt'i i$gal etti.
- 1991: abd irak'a girdi. bush kuveyt diktatorunu yeniden ba$a gecirdi.
- 1998: clinton sudan'da bir silah fabrikasini bombaladi. daha sonra fabrikada aspirin uretildigi anla$ildi.
-1997'den bu yana amerikan ucaklari haftada bir irak'i bombalamakta. birle$mi$ milletler'e gore bombalama ve mueyyideler sonucu 500.000 irak'li cocuk oldu.
- 2001: abd taliban yonetmine 245 milyon dolar yardimda bulundu.
- 11 eylul 2001: cia'in egittigi bin ladin abd'de 3.000 ki$iyi oldurdu. "

Ayrica Marlyn Manson'un zekasina ve dunyaya baki$ina hayran kaldigim bir bolumde icermektedir...

Bu $arkilari dinleyipte duygulanmak nasil bir hissiyat acaba. Lay lay lom galibaaa sana gore sevmeler demeler, hopa$innanayy galiba sana gore sevilmeler diye inlemeler....
Gozleri kisip elleri iki yana sallamakla $arkici olunuyorsa bende olayim, bi el verin yardim edin melek yuzlu sahtekarlar...

Raistlin



Dikkat yuksek miktarda arabesk icerik bulunmaktadir. Tiklamadan once 2 defa du$ununuz. :)

Amerikanin saygin devlet ba$kani icin ozel olarak hazirlanan pankarttan esinlenmedir.
Anlam karga$asi ya$ayanlara onerim, harflerin yerlerinin ufak capta degi$imi ile elde edilecek sonuctur.

Raistlin

Istanbul'da yapilacak olan guzide bir festival daha. Kimler yok ki.

tori amos
sinead o connor
lauryn hill
avril lavigne
sebastian bach

O tarihlerde istanbulda olup katilmak vardi ama...

Detayli her$ey icin...

Bir teaser bu kadar mi zor hazirlanir... tek dikkat etmeniz gereken nokta telaffuzlar...

Ilk defa tadina baktigimda karar vermi$tim aslinda bu icecegin icerisinde yer alacak guzel bir votkanin ne kadar lezzet katacagina. Her ici$imde bunu hatirlayip hep hayiflanir olmu$tum dune kadar... Ak$am vakti $irketten ciktiktan ve tum i$leri bitirdikten sonra, tansa$tan alinip su $i$esine koyarak olay mahalline getirdigimiz 35'lik votkamiz ile ba$ladi seruvenimiz. Alinan 2 adet strawberry ve bir adet mango frappucinolari epey bir miktar eksilttikten sonra bir cesaretle nakof birader ilk giri$imde bulundu.
- nasil oldu abi...
- abowww
- cek sen cek.... dolduralim bizde...

Cumlelerinin ardindan tum bardaklar haddinden fazla votka ile doldu. Her yudum kana hizlica kari$an votkanin etkisiyle buyulu bir hal alirken, cakir olmanin verdigi huzur icimizde bir co$kuydu adeta.
Her birey kendi uzerine du$en gorevleri tamamlayip tum bardaklar bo$aldiginda, yau bunun uzerine kaave icelim sozcukleri havada ucu$urken bir tepside 3 adet espresso duppio ile cikagelir raistlin... icilir, yudumlanir, ki$isel project mayhem'ler konu$ulduktan sonra alinan keyifle evlere dogru dagilir her birey...

Bu dilegimizi yerine getiren deos, ve nakof biraderlerimi yanaklarindan opuyorum....

her$ey uzerime geliyor, darlaniyorum, cok bunaldim, yeter artik, biktim demeden az once....

Secimler yakla$iyor. Ne olcude gercek bilmiyorum ama buyuk bir kampanya ile secime bagimsiz olarak aday olan -kendi deyi$iyle- opturrahman bozta$'i medeni cesaretinden oturu kutluyorum. Guzel ulkemde bu ilk olmuyor. Nice Ajdar'lar olsun diyorum, bunu cani gonulden istiyorum.

Ozellikle bu tekere cokmak sokmayin derken opturrahman abinin eline dikkat etmenizi rica ediyorum. Nasil bir comak tahayyul ediyor aklim almiyor dogrusu...

Daha guzel gunlerimiz olacak, hep sizinle birlikte.

Raistlin Majere

Apartmandan gelen yogun gaz kokusu nedeniyle ilgili cagri merkezine durum iletildikten en fazla 1 saat sonra 2 ki$ilik bir ekip geldi. Once koklayan bir aletle sayaclarin etrafinda gaz kacagi arandi. Kacagin bulundugu yerdeki somun slkllarak i$lemin tamamlandigi bize bildirildi. Lakin gelen ekibin gitmesini takip eden 10 dakika sonra kokunun yeniden duyuldugunu fark ettik...
Yeni bir ekip icin cagri acildi, gelen eleman somunun icindeki eskimi$ contayi degi$tirerek hayatimizi kurtardi. Bu kadar kotu i$ yapabilen insanlara emanet bir hayat ya$iyor olmaktan, gaz icin odedigim her kuru$tan, gordugum muameleden nefret ettim...

Illaki herkesin arkasini birinin temizlemesi gereken bir i$ anlayi$inin olmasi gerekiyor ve bunun duzeltilmesi icin hicbir$ey yapilmiyor... Pamuk ipligine bagli hayatlarimiza selam ediyorum...

Ellerinize saglik....

Minibusle yolculuguma ba$larken dolmu$un tumunu dolduran iki ki$inin konu$masiydi kulagimda cinlayan. Bar bar bagirarak konusan orta ya$li bir amca ile ayni ya$larda bir teyze... Herkes ters ters bakiyor ancak hickimse bir$ey demiyor. Bundan guc alan iki insancik daha da bagiriyor, daha da yukseliyor sesler...

Kulagimda bir ugultu e$liginde iniyorum dolmu$tan... Medeniyet luks semtte oturmakla olmuyor. e$$ekler gibi anirmaklada olmuyor. Yazik, ayip...

Raistlin

Buyuk ISP'miz milworm'a erisimimizi kesmi$. Bu bizi durdur mu?
Elbetteki hayir.

Follow the white rabbit

En orgazmik yiyeceklerimin basinda yer aliyor. Sabahin ilk saatlerinde ise giderken Bahceli 7'de bulka'dan alinan 6-8 adet antepfistikli mekik gunun tum enerjisini sagliyor. Icerisinde yer alan yogun antepfistigi, yumu$ak hamuru, hafif kitir di$ yuzeyi, agiza biraktigi $ekerli tadi ile dayanilmaz yiyecekler kategorisinde ba$i cekiyor.
Daha once rastla$mami$ ki$ilere tattirmadan once iki defa du$unmek gerekiyor. Cunku bu urun agiz ceperine temas ettigi anda olaganustu bir his yaratmakta ve elinizdeki po$etteki her parcayi mideye indirme istegi uyandirmaktadir.

Ornek fistikli mekik :) Afiyet olsun

Yazin en sicak gunlerini du$unun... Di$arida gune$in olanca yakiciligi varken, toplu ta$ima araci olarak dolmu$ secilir. Bir nebze serinlik gelsin diye cam kenari koltuklari secildikten sonra, haliyle cam acilarak ortama temiz ve serin havanin girmesi saglanir.

Aracin hareketlenmesini takip eden iki bucuguncu saniyeden cevrenizde oturan teyze,amca,abla'lardan biri atilir.

- Arkada$im cami biraz kapatir misin. Cok esiyor da!
- Hava sicak ama.
- Olsun sicak olsun, sicaktan bir$ey olmaz insana. Ne olursa soguktan olur... derler ofkeli bir $ekilde.

Kapatirsin azicik, aralik kalir. Biraz once u$uyen tipimiz tekrar yineler... Kapatalim hocam...
"Eben" derim icimden... Ter kokulu, havasiz minibusumuzle yola devam ederiz...

Raistlin Majere

"Therefore,the Lord God banished Adam and Eve from the Garden of Eden and placed a flaming sword to protect the tree of life"

Ile ba$lar fountain seruvenimiz. Anlarsin her kareyi izledikce sevmek nasil bir tutku, a$k nasil bir bag ve her$eye ragmen kendi kendimize nasil bi fanustayiz her saniye. Etrafinda i$iltilar dolanan bir fanusun icinde surdurulen, sevgiliye benzetilen bir varlikla ya$anan acilar. Alinan her nefeste bogaza oturan koskoca bir dugum, akil almaz bir seruven fountain.

Kim kimin kralicesi, kimin sevdigi insan, aslinda kahramanim misin sen diye durup du$unuyor. Du$luyor insan...

together live forever... yalan? gercek?

Bilmeyenler merak icinde bakmi$tir nedir bu Cod diye. Aciklayayim, Call of Duty isimli II. Dunya sava$i konulu FPS turu bir oyundur kendisi. Bunun son versiyonunu nacizane oyuncagima yukleme firsati buldum...
Kiskananlar catlasin.

Ak$amin bir vakti $eytana uyup danone meyveli yogurtun cileklisinden 500gramlik olanindan yemeye ba$ladim.Gotu gobegi buyutmesi bir yana bu kadar cok yogurt ve bu kadar cok cilekli leziz $eyi bitiremeyecegimden korkarken, silip supurdum bile...

Korkun benden artik. Bir oturmaya ilk defa bu kadar yogurt yedim. Bunu bile yaptiysam, size ne yaparim...

Sicak bir ankara sabahinda gozunu acmi$ken hayata, durup durup kendine getiriyor bu sozler..

akildan gecen yolu kazmi$lar, ben gecer miyim yok
ah bu diyarda kimi yakmi$lar, haberin varmi koc
manasi yoktur

Oglenin bir vakti olmu$,zerre kadar cali$ma istegi bulunmayan bunyemde co$ku yaratan, ak$am eve gitsemde yapsam dedirten bir kokteyl havasi yaratmak icin once a$agidaki linkten yapilacak malzemenin donu$ecegi hal izlenir.


Hemen ardindan tarife gecer sira;
Uzun bir kokteyl bardagi alinir. Sogutulmu$ olmasi tercih sebebidir. Ardindan ilk ba$ta yakla$ik bir corba ka$igi esmer $eker, en fazla 10 yaprak taze nane, bir limon dilimi tam ortadan ikiye bolunur. Bardaga zarar vermeden ve paramparca etmeden hafifce ha$ince metal bir hede ile tum malzemenin harmanlanmasi saglanir. Ardindan kenarda hazirlanan buz ile bardak doldurulur.
Uc olcu taze limon suyu, dort olcu bacardi dry rom, iki olcu maden suyu ekleyip guzelce kari$tirin. Ardindan bardagin icerisine atacaginiz iki yaprak nane ve yarim limon dilimi ile keyfine varin...

Yuksek alkol orani ve yaratcagi bagimliliktan dolayi karacigerinize verdigimiz zarardan ve cebinizde olu$acak delikten $ahsim sorumlu degildir.

Sorumsuzlar krali
Raistlin Majere


Bunlari bilelim;
Mojito nedir
Bacardi

hello